% 5 SGK Teşvik İndiriminin Kaldırılması Kararına Karşı Açılan Davada Sigortalı da Davalı Gösterilmelidir

 

% 5 SGK Teşvik İndiriminin, Sigortasız İşçi Çalıştırıldığının Tespiti Nedeniyle İptali Halinde Açılacak Davada Sigortasız Olduğu İddia Edilen İşçinin de Davalı Olarak Gösterilmesi Gerektiği Hakkında Karar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.09.2019 2015/3343 E.  ,  2019/881 K.


DAVANIN ÖZETİ: “…Dava, davacının, 5510 sayılı Kanun kapsamında ödenmesi gereken primlerden %5 oranında teşvik indirim hakkının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

Davacı vekili; müvekkilinin .. sicil numaralı işyerinin işvereni olduğunu, mobilya imalatı ve satışı mahiyetindeki iş yerinde … isimli işçinin sadece 01.02.2012-30.09.2012 tarihleri arasında çalıştığını, işe giriş-ayrılış bildirgelerinin süresinde Kuruma verildiğini ve çalıştığı sürelerin bildirildiğini, ancak Kurum tarafından …'ın işe giriş ve çıkış bildirimlerinin yasal süresinde yapılmadığı gerekçesiyle 13.09.2012 tarihli karar ile idari para cezası düzenlendiğini ve düzenlenen idari para cezası nedeniyle %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkının durdurulduğunu, müvekkilinin söz konusu karar için Kuruma itiraz ettiğini ve Kurum tarafından itirazın reddedildiğini, red kararı üzerine idare mahkemesine başvurduğunu ve .. İdare Mahkemesi tarafından idari para cezasına ilişkin kısmın iptaline karar verildiğini, ancak %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkı yönünden görevsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin yasal süresi içinde bildirimleri yapmasına rağmen %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkının durdurulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkının durdurulmasına dair itirazının kabulü ile durdurma kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

ÖZEL DAİRE BOZMA KARARI: “…Kurumca esas alınan banka kayıtlarında, sigortalı tarafından 21.01.2011 tarihinde davacı işverenin iş adresi bildirilerek hesap açıldığı, dava dışı sigortalı tarafından Kuruma verilen dilekçede de, 01.02.2011 tarihinden itibaren davacı yanında işe başladığının bildirildiği ve dava dışı sigortalının Kurumca resen 01.02.2011-30.09.2011 tarihleri arasında davacı yanında çalıştığının tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, eldeki davada 01.02.2011 tarihinden itibaren fiili çalışmanın varlığı ya da yokluğu konusunda verilecek kararın sigortalının hak alanını da ilgilendirdiği gözetilerek, dava dışı sigortalının da usulüne uygun olarak davada taraf olması sağlanarak, sonuç itibariyle sigortalılık süresinin de tespiti hükmünü içerecek bu tür davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek …”


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Davalı ... vekili; öncelikli olarak 5510 sayılı Kanun'un 86. maddesi gereği Kurumun ret yazısının tebliğinden itibaren bir ay içinde davanın açılması gerekli iken bir aylık süre geçtikten sonra açılmasından dolayı hak düşürücü süreden davanın reddinin gerektiğini, davanın esası yönünden ise davacı tarafından işletilen iş yerine ilişkin Türkiye Ekonomi Bankası tarafından yapılan 21.01.2011 tarihli işlem üzerine .. isimli çalışanın sigortasız olarak çalıştığının tespit edildiğini, söz konusu sigortalı için 18.02.2012 tarihli yazı ile işe giriş ve ayrılış belgelerine dair ek aylık hizmet belgelerinin işverenden talep edildiğini ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesi gereği idari para cezası düzenlendiğini, bu nedenle davacının %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkının durdurulduğunu ve müvekkili Kurum tarafından yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.


Direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından Kurum tarafından sigortasız işçi çalıştırdığı gerekçesiyle hakkında idari para cezası düzenlenerek %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanmamasına karar verilen ve başvurusu üzerine idare mahkemesince aleyhinde düzenlenen idari para cezası iptal edilen davacı işverenin %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanıp yararlanmayacağı, dava dışı sigortalının iş bu davada taraf olmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.


Açıklanan nedenlerle, her ne kadar davanın konusu %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma hakkının tespiti istemine ilişkin olarak nitelendirilse de, davacının prim teşvikinden yararlanıp yararlanamayacağına dair verilen kararın çözümü sigorta bildirimlerini yapmadan işçi çalıştırıp çalıştırmadığının tespiti sonucunda olacaktır. Somut olayda söz konusu iş yerinin sigortasız şekilde işçi çalıştırıp çalıştırmadığı tespit edilmeden prim teşvikinden yararlanıp yararlanmayacağına karar verilemez. Bu durumda da çalıştığı günler bakımından eksik bildiriminin olup olmadığı veya Kurum tarafından resen tahakkuk edilen hizmetlerin iptal edilip edilmeyeceği doğrudan sigortalı işçinin hak alanını ilgilendirmektedir.


Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, dava dışı sigortalının çalışmalarının Kuruma bildirilmediği gerekçeleriyle Kurum tarafından teşvik kapsamından çıkarılan işverenin %5 puanlık prim teşviki indiriminden yararlanma istemine ilişkin dava sonucunda verilecek kararın, söz konusu işçinin de hak alanını ilgilendirdiği kuşkudan uzaktır
. Çünkü, davanın kabul edilmesi hâlinde, Kurumca yapılan resen prim tahakkuku işlemi dolayısı ile prime esas teşkil eden çalışmalar da iptal edileceğinden, görülmekte olan davadaki istem hakkında verilecek hükmün, dava dışı sigortalıyı da etkileyecek şekilde sonuç doğuracağından, davanın davalı Kurum ile birlikte, anılan sigortalıya da yöneltilmesi gerekir. Sosyal Güvenlik Hukukunun özelliğinden kaynaklanan ve davanın adı geçen sigortalı ile Kuruma birlikte yöneltilmesini zorunlu kılan bu gereklilik karşısında, Kurum ile dava dışı sigortalı arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu kabul edilmelidir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, somut olayda dava konusunun dava dışı sigortalı Semra Ünlübaş'ın doğrudan hak alanını ilgilendirmediği, sigortalının eldeki dava için mecburi dava arkadaşı veya zorunlu hasım olmasını gerektirecek yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve Semra Ünlübaş'ın bildirilen tarihler dışında daha fazla çalıştığını gösteren delil bulunmadığı, bu nedenlerle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

Sonuç Olarak

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işveren lehine % 5’lik teşvik indirimi uygulamasının, sigortasız işçi çalıştırıldığı tespiti nedeniyle kaldırılmasına ilişkin kurum işleminin iptali amacıyla açılacak davada, dava konusunu yakından ilgilendiriyor olması nedeniyle sigortasız çalıştırıldığı iddia edilen işçinin de davalı olarak gösterilmesi zorunludur.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 11.03.2021

 

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.