İki Ortaklı Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkarma Davası Açılamaması Sorunu ve Çözüm Önerisi

1- İki Ortaklı Limited Şirketler ve Ortaklıktan Çıkarma Davası

Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu, haklı sebeplerin varlığı halinde, şirket tüzel kişiliği tarafından açılacak dava ile ortaklardan bir veya birkaçının ortaklıktan çıkarılabileceğini düzenlemiştir. Ne var ki bu davanın önkoşulu şirket genel kurulunda bu yönde bir dava açılması için karar alınması zorunluluğudur. Bu zorunluluk iki ortaklı limited şirketlerde yerine getirilememektedir. TTK 621/1-h gereği “ortaklıktan çıkarma davası genel kurulu kararlarında” nitelikli çoğunluk aranmaktadır. Ve şu iki senaryoda nitelikli çoğunluk sağlanamayacaktır: i. % 50 - % 50 ortaklıklarda, ii. %50’nin altında payı olan ortaklar tarafından diğer ortağa karşı dava açılmak istendiğinde.

2- İki Ortaklı Limited Şirketlerde Genel Kurul Kararının Tek Ortakla Alınması

Ortaklık payı % 51 ve üzeri olan ortak, tek başına alacağı genel kurul kararı ile nitelikli çoğunluğu sağlayabilmektedir. Zira TTK 621 hükmü:temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması” zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre artık ortak sayısının bir önemi kalmamış, pay esası kabul edilmiştir. Bu durumda örneğin %85 - %15 oranlarında paylaşılan ortaklıkta, % 85 pay sahibi olan ortağın tek başına aldığı genel kurul kararının karar yetersayısına sahip olduğu ve dava şartı olan kurul kararını sağladığı açıktır (Çakır, A., (2018) İki Ortaklı Limited Şirkette Ortağın Çıkarılmasında Genel Kurul Kararının Aranması Problemi, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı: 6, s. 246). Ne var ki Yargıtay güncel bir kararında, hatalı bir yorumla, sehven olduğuna inandığımız şekilde, % 85 pay sahibi ortağın katılımı ile alınmış genel kurul kararını yok hükmünde saymış ve davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

“Ancak, haklı sebeple ortağın ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir kararın alınması dava şartıdır. Karşı davacı tarafça bu yönde alınan genel kurul kararı dosya kapsamına sunulmuş ise de, kararın incelenmesinde genel kurula sadece diğer ortağın katıldığı (%85 pay sahibi) ve onun olumlu oyu ile karar alındığı gözlenmektedir. TTK’nın 621. maddesi uyarınca şirket ortağının şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusundaki genel kurul kararlarının temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği öngörülmüş olup iki ortaklı limited şirketlerde ortaklardan sadece birinin iştiraki ile toplanan genel kurulda kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamayacak olması karşısında mezkur karar yok hükmündedir. Bu nedenle işbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gözetilerek karşı davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2020 tarihli, 2019/3224 E. , 2020/2963 K.)

3- Ortaklardan Birinin Diğer Ortağa Karşı Çıkarma Davası Açması Mümkün Değildir

Öğretide, iki ortaklı limited şirketlerde, ortaklardan birinin diğerine karşı (şirketten bağımsız) çıkarma davası açabilmesi gerektiğini savunanlar bulunmaktadır. Bu görüşlere dayalı olarak açılan çeşitli davalar Yargıtay tarafından istikrarlı şekilde aktif dava ehliyeti yokluğundan reddedilmektedir. Gerçekten de TTK 640/3 hükmü çıkarma davasının şirket tüzel kişiliği tarafından açılacağını açıkça düzenlemiştir. Ne var ki iki ortaklı limited şirketlerde, özellikle % 50 - % 50 ortaklıklarda içine düşülen açmaz nedeniyle, hem kurul kararı alınamamakta hem de şirketten bağımsız dava açılamamaktadır. Bu nedenle çıkarma davası açamayan ortağın, şirketin haklı sebeple feshini dava konusu ederek bu açmazı aşmaya çalışmaktadır.

4- Çıkarma Kararı Alınamayan İki Ortaklık Limited Şirketlerde Haklı Sebeple Fesih Davası

Ortalıktan çıkma yoluyla ayrılma akçesini alarak gitmek istemeyen fakat ortaklık ilişkisini de sonlandırmak isteyen ortak tarafından şirket aleyhine açılacak olan haklı sebeple fesih davasında, görünüşte şirketin feshi istenebilecektir. Hakim, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshi ve tasfiyesine karar verebileceği gibi takdiren, fesih isteyen davacının ayrılma akçesinin ödenmesi ile ortaklıktan çıkarılmasına veya başkaca (diğer ortağın çıkarılmasına) alternatif çözüm yollarına karar verebilir. Bu noktada alternatif yollar davacı tarafça talep edilemeyecek olup, mahkemece takdir edilecektir. Bu nedenle mahkeme özellikle daha az pay sahibi olan davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verebilecektir.

Sonuç Olarak

İki ortaklı limited şirketlerde, ortaklardan birinin çıkarılması için açılacak davadan evvel genel kurul kararı alınması önündeki zorluklar öğretide çeşitli ihtimaller göz önünde bulundurularak tartışılmaktadır. Bu tartışmalar ve Yargıtay uygulamalarına göre, % 50 - % 50 ortaklıklarda genel kurul kararı alınarak ortaklıktan çıkarma davası açılması mümkün görülmemektedir. Aynı şekilde küçük ortağın da kararyetersayısını sağlaması mümkün olmadığından, küçük ortağın yönlendirmesi ile büyük ortağın çıkarılması için dava açılması yönünden karar alınması mümkün değildir. Bu noktada şirketin değil, ortağın dava açma hakkının bulunması gerektiği öğretide ciddi şekilde tartışılmakta ve savunulmakta ise de Yargıtay bu görüşü kabul etmemektedir. Şirketin haklı nedenle feshi davası bu noktada bir çözüm önerisi olarak sunulabilecek ise de bu davanın da istenen sonuca ulaşmakta yeterli olmayabileceği açıktır.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 01.06.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.