1- Islah Dilekçesi ile Arttırılan Talep Miktarına Faiz Talep Edilmemesi
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.05.2019 tarihli, 2017/8 E. - 2019/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da belirtildiği üzere; kısmî dava dilekçesinde faiz istemi mevcut ise kısmî ıslah ile arttırılan alacak miktarı için de dava dilekçesindeki faiz istemi geçerliliğini korur. Diğer bir deyişle, ıslah dilekçesi ile talebin arttırılması halinde arttırılan miktar yönünden ıslah dilekçesinde ayrıca faiz talep edilmemiş olsa bile dava dilekçesinde talep edilen faiz oranı ıslah edilen miktar bakımından da uygulanacaktır. Bu durumda taraflarca getirilme ilkesinin ihlal edildiğinden söz edilemeyecektir.
2- Islah Dilekçesi ile Faiz Talep Edilmese Bile Islah Edilen Alacak Miktarına Dava Dilekçesindeki Faiz Oranın Uygulanacağı Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 22.06.2021 tarihli, 2021/72 E. - 2021/2897 K. sayılı kararı: “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedilmesi gerekir.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2021 tarihli, 2021/5974 E. - 2021/10196 K. sayılı kararı:
“…böylece ıslahta sadece miktarın artırılması yeterli olup, dava dilekçesindeki faiz istemi ıslahı da kapsayacağından, davacının ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığı gerekçesi ile ıslah ile artırılan alacak miktarlarının faizsiz olarak hüküm altına alınması hatalı olup bozma sebebidir.”
3- Islah ve Faiz Hakkındaki İçtihadı Birleştirme Kararının Devam Eden ve/veya Temyiz Aşamasında Olan Davalara Uygulanabilirliği ve Usuli Kazanılmış Hak Meselesi
İçtihadı Birleştirme kararının güncel tarihli olması nedeniyle ortaya birtakım usuli soru ve sorunlar ortaya çıkar. Islah ve faiz ilişkisi hakkında verilen İBK kararının hangi aşamadaki davalarda uygulanabileceği sorunu davalının usuli kazanılmış hakkı ile birlikte ele alınmalıdır. Somut bir örnek gerekirse, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemiş olmasına rağmen ıslah dilekçesine dava dilekçesindeki faiz oranının uygulanması gerektiği kanaatine varılarak verilmiş yerel mahkeme kararlarını, İBK kararından önce bozan Yargıtay kararı karşısında davalı tarafın usuli kazanılmış hakkının bulunduğu söylenebilir mi? Yargıtay bu soruya davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmayacağı yönünde cevap vermektedir[1]. Diğer bir deyişle, davalı lehine bozma kararı sonrası yeniden yargılama yapan yerel mahkemenin davacı lehine İBK kararını dikkate alarak karar verebileceği kabul edilmektedir.
Sonuç Olarak
Davacı taraf hatalı olarak ıslah dilekçesi ile arttırdığı yeni talebi için ıslah dilekçesinde faiz talebini ve oranını göstermemiş ise dava dilekçesinde faiz talep ve oranının ıslah dilekçesine de uygulanıp uygulanamayacağı sorusu uzunca bir süre Yargıtay daireleri arasında görüş ayrılıklarına sebep olmuştur. Bu sorun 24.05.2019 tarihli İBK kararı ile davacı lehine çözümlenmiş, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmese bile dava dilekçesindeki faiz talebi ve oranının ıslah ile arttırılan tutar hakkında da uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Ne var ki İBK ile çözülen bu sorun başka tartışmaları yaratmaktadır. Bunlardan biri de davalının usuli kazanılmış hakkıdır. Yargıtay uygulamalarına göre usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri de sonraki tarihli İBK kararıdır. Lehine bozma kararı verilen davalı faiz yükünden kurtulduğu düşüncesinde iken sonradan verilen İBK onu da bağlayacaktır.
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 02.11.2021
[1] Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 22.06.2021 tarihli, 2021/72 E. - 2021/2897 K. sayılı kararında: “Sonradan aynı hususta İçtihadı Birleştirme Kararı çıkmış olmasının usuli kazanılmış hakkın istisnası olması sebebiyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2017/8 esas 2019/3 karar sayılı ve 24.05.2019 tarihli İçtihadı Birleştirme kararı gereğince hüküm kurulması ve arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedilmesi gerekir.”