Ortaklıktan Çıkma Payı - Ayrılma Akçesi Kararı Kesinleşmeden İcra Takibine Konulamaz

Limited Şirket Ortaklarının Çıkma veya Çıkarılma Davası Neticesinde Lehlerine Hükmedilen Çıkma Payı / Ayrılma Akçesi ve Kar Payı Kararlarının Kesinleşmeden İcra Takibine Konu Edilemeyeceği Hakkında

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2020 tarihli kararı, 2019/10942 E.  ,  2020/5968 K.

Somut olayda, takip dayanağı ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 17/12/2018 tarih ve 2017/216 esas, 2018/1382 karar sayılı ilamında, "...2-Asıl davada;...b-Davacı ...'ün davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılmasına, c-Çıkma bedeli olarak 2.227.331,65 TL çıkma payının davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti'den tahsili ile davacı ...'e verilmesine, ç-Ayrıca 252.426,02 TL kar payının davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti'den tahsili ile davacı ...'e verilmesine,... 3-Birleştirilen davada;...b-Davacı ...'ün davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti ortaklığından çıkarılmasına, c-Çıkma bedeli olarak 1.782.618,36 TL çıkma payanın davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti'nden tahsili ile davacı ...'e verilmesine, ç-Ayrıca 208.140,52 TL kar payının davalı ...Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti'nden tahsili ile davacı ...'e verilmesine, ..." şeklinde hüküm kurulduğu, takip tarihi olan 23/01/2019 tarihi itibariyle dayanak ilamın kesinleşmemiş olduğu görülmektedir.

Takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinin incelenmesinde, borçluların limited şirket olduğu, takip dayanağı ilamda şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine karar verildiği,ilamın kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğu anlaşılmakla kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir.

Anonim Şirketten Çıkma veya Çıkarılma Davası Neticesinde Verilen Kararların Kesinleşmeden İcra Takibine Konu Edilemeyeceği Hakkında

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 04.11.2020 tarihli, 2020/1030 E.  ,  2020/9295 K.

Somut olayda, takip dayanağı ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.03.2019 tarih ve 2018/827 esas, 2019/300 karar sayılı ilamında, "...1- Davacı tarafın davasının kabulü ile; dava konusu ... İplik Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin davalı ... Yatırım Holding A.Ş. de birleşmesi neticesinde davalı ...Ş. de davalı ... adına kayıtlı 30.477.305.900 Adet hissenin davacı ... adına, 6.099.623.400 Adet hissenin davacı ... adına, davalı ...nin hissedarı oldukları şeklinde pay defterine, Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki sicil kaydına ve merkezi kayıt kuruluşu nezdindeki kayıt sistemine kaydına..." şeklinde hüküm kurulduğu, takip tarihi olan 14/05/2019 tarihi itibariyle dayanak ilamın kesinleşmemiş olduğu görülmektedir.

Takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinin incelenmesinde, borçluların anonim şirket olduğu, takip dayanağı ilamda şirketlerin birleşmesi neticesinde birtakım hisselerin alacaklılar adına pay defterine, Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki sicil kaydına ve Merkezi Kayıt kuruluşu nezdindeki kayıt sistemine kaydına karar verildiği, ilamın kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğu anlaşılmakla kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir.

O halde, yukarıda açıklanan gerekçeyle, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

Bu Yazı Sonrası Yaşanan Gelişme: Bozma Kararına Karşı Direnme Kararı Verilmesi ve Güncel Durum

Yukarıda bahsi geçen 30.06.2020 tarihli Yargıtay kararına karşı ilgili Bölge Adliye Mahkemesi'nce direnme kararı verilmiş, direnme kararı üzerine dosyayı yeniden inceleyen Yargıtay dairesi önceki kararın sehven - maddi hata ile verildiğine, Bölge Adliye Mahkemesi'nin aşağıdaki gerekçesinin yerinde olduğuna ve onanmasına karar vermiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 01.04.2021 tarihli, 2021/2237 E. ve 2021/3901 K. sayılı ilamı)

"ilamların infaz edilecek kısmının hüküm kısmı olduğu, icra mahkemesince hüküm kısmının yorumlanması veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar borçlular tarafından TTK.nın 642/1 maddesi gereğince, mahkeme kararı kesinleşmeden ayrılma akçesinin muaccel hale gelmeyeceği iddia edilmiş ise de bu hususun dar yetkili icra mahkemesince incelenemeyeceği" 

Burada belirtmek gerekir ki, ilk kararın maddi hataya dayalı - sehven verilmediğini, zaten yıllardır benzer kararlar verildiğini, kesinleşme şartının arandığını, asıl ikinci kararın hatalı olduğunu değerlendiriyor, bu nedenle aşağıdaki sonuç bölümünü değiştirme gereği duymuyoruz. Zira kesinleşme şartı aranması gereken ilamların kesinleşmeden icraya konması halinde bu eksikliğin her zaman dar yetkili mahkemece incelenebileceği tabiidir. Somut davada problemli nokta, davacı tarafça TTK 642 hükmüne dayalı muacceliyet şartlarının ileri sürülerek takibin iptal edilmeye çalışılmasından kaynaklanmaktadır. TTK 642'deki muacceliyet şartlarının dar yetkili mahkemece incelenemeyeceği öğretide de kabul edilen görüştür. Yargıtay'ın ikinci kararında kesinleşme şartı yerine TTK 642'ye dayalı şartların dikkate alınamayacağını vurgulamaya çalıştığını düşünüyoruz.

Sonuç Olarak

Anonim şirket ortaklığından çıkma (şirketin feshi) veya limited şirketliğinden otaklıktan çıkma - çıkarılma davası ve bu dava ile birlikte hükmedilen çıkma payı / ayrılma akçesinin kesinleşmeden icra takibine konu edilip edilemeyeceği ya da ticaret siciline tescil edilip edilemeyeceği meselesi eski dönemlerden gelen farklı kararlarla birlikte tartışmalara neden olmaktadır. Ne var ki güncel uygulamanın hem anonim şirketler hem de limited şirketler yönünden kesinleşmeden gerek ayrılma akçesinin icra takibine konu edilemeyeceği gerekse de tescil işlemlerinin yürütülemeyeceği yönünde olduğu görülmektedir. Bu noktada anonim şirketlerin feshine ilişkin talep sonucunda verilen çıkarılma kararı ile hükmedilen çıkma payının kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği görüşleri mevcut ise de bu görüşlere katılmak güncel uygulamada mümkün görülmemektedir.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 16.03.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.