1- Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkarma Davası ve Genel Kurul Kararı
Türk Ticaret Kanunu madde 640/3 gereğince şirket tüzel kişiliği tarafından şirket ortaklarına karşı “ortaklıktan çıkarma” davası açılabilir. Düzenleme gereğince, şirketin bu davayı açabilmesi için haklı sebeplerin varlığını ispatlaması gerekir. Bunun yanında çıkarma davasının mahkemece incelenebilmesi için bu yönde şirketçe alınmış bir genel kurul kararının varlığı özel dava şartıdır. Genel kurulca ortaklıktan çıkarma davası açılması için alınacak karar, TTK 621/1-h bendinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre bu karar ancak “temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde” alınabilecektir. Karar yetersayısı sağlanmadan alınan karar yok hükmünde olacağından, çıkarılmak istenen ortak tarafından ayrıca iptal davası konu edilmesi gerekmez. Zira karar yetersayısının varlığı ortalıktan çıkarma davasında mahkemece re’sen incelenecektir.
2- Ortaklıktan Çıkarma Davasına İlişkin Genel Kurul Kararında Yetersayı Hesabı
Burada ayrıca belirtmek gerekir ki kural olarak limited şirketlerde, anonim şirketlerde olduğu gibi toplantı yetersayısı bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle limited şirketlerde olağan kararlarda toplantı yetersayısı aranmaz. Toplantıya katılan bir oy hakkına sahip pay sahibinin olumlu oyuyla bile olağan kararlar alınabilir. Fakat önemli kararlar olarak adlandırılan 621. Maddede sayılan kararlar bakımından tartışmalara neden olmakla birlikte toplantı yetersayısı arandığı kabul edilmektedir. Düzenlemeye göre her şeyden önce toplantıda temsil edilen oy sayısı (pay sayısı) saptanmalı, bu sayının toplam oy sayısının salt çoğunluğunu oluşturması gerekir. Ardından toplantıya katılanların 2/3’ü dava açılması için olumlu oy kullanmalı ve kullanılan olumlu oy sayısının da toplam (esas sermayenin) oy sayısının yarısını oluşturması gerekir.
3- Ortaklıktan Çıkarma Davası Açılması Yönünde Genel Kurul Kararı Alınması Gerektiği, Bu Karar Alınmadan Dava Açılamayacağı, Genel Kurul Kararının Dava Şartı Olduğu ve Nitelikli Çoğunluğun Mahkemece Re’sen Denetlenmesi Gerektiği Hakkında Yargıtay Kararı
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2020 tarihli, 2019/3224 E. , 2020/2963 K.
“Asıl davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; karşı dava, karşı davacı limited şirketin ortağının haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, karşı davanın kabulü ile karşı davalının çıkarılmasına, şirketin ekonomik durumu nedeniyle çıkma payı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, davacı - karşı davalının karşı davaya yönelik istinaf istemleri Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ancak, haklı sebeple ortağın ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda TTK 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamda bir kararın alınması dava şartıdır. Karşı davacı tarafça bu yönde alınan genel kurul kararı dosya kapsamına sunulmuş ise de, kararın incelenmesinde genel kurula sadece diğer ortağın katıldığı ve onun olumlu oyu ile karar alındığı gözlenmektedir. TTK’nın 621. maddesi uyarınca şirket ortağının şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusundaki genel kurul kararlarının temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği öngörülmüş olup iki ortaklı limited şirketlerde ortaklardan sadece birinin iştiraki ile toplanan genel kurulda kanunda aranan nitelikte çoğunluğun sağlanamayacak olması karşısında mezkur karar yok hükmündedir. Bu nedenle işbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gözetilerek karşı davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”
Sonuç Olarak
Limited şirket tarafından açılacak ortaklıktan çıkarma davalarında genel kurul kararının varlığı özel dava şartıdır. Bu karar, kanunda öngörülen karar yetersayısı sağlanmadan alınmışsa, mahkemece bu husus re’sen denetlenerek davanın reddine karar verilecektir. Ne var ki biz bu yönde bir karar alınmadan açılan davanın doğrudan reddedilmemesi gerektiğini, davacı tarafa genel kurul kararının sunulması için kesin süre verilmesi gerektiği, dolayısıyla bu dava şartının tamamlanabilir nitelikte bir eksiklik olduğu kanaatindeyiz.
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 27.05.2021