Yetki İtirazı ve Tahkim İtirazı (İlk İtirazlar) Cevap Dilekçesinin Islahı Yoluyla İleri Sürülemez

1- Tahkim İtirazı ve Yetki İtirazı İlk İtirazdır

Ticari ilişkilerde, tarafların, sözleşmeye tahkim şartı ekledikleri görülmektedir. Tahkim şartına rağmen taraflardan birinin, talebini adli yargı merciileri önünde ileri sürmesi halinde davalı taraf cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak tahkim şartı itirazını ileri sürebilir ve yargılamanın adli yargı merciileri önünde yürütülemeyeceğini savunabilir. Fakat kimi zaman, çeşitli gerekçelerle cevap dilekçesinde tahkim itirazının ileri sürülmediği görülebilmektedir. Davalı tarafın sonradan kararını değiştirmesi ya da bu eksikliği fark etmesi halinde cevap dilekçesini ıslah ederek tahkim itirazını ileri sürmesi mümkün değildir. Aynı şekilde yetki itirazı da ilk itirazlardan olup cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi şarttır. Aksi halde ikinci cevap dilekçesinde veya HMK 131 gereği cevap süresi içinde olsa bile ne tahkim itirazı ne de yetki itirazı ileri sürülemeyecektir.

2- İlk İtirazlar İkinci Cevap Dilekçesinde de İleri Sürülemez

Yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK ile tahkim itirazı ve yetki itirazı ilk itiraz olarak düzenlenmiştir. İlk itirazlar HMK 117/1 gereğince hiçbir istisnası olmamak üzere, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunlu savunmalardandır. Cevap dilekçesinin içerisinde yer verilmeyen ilk itirazlara ikinci cevap dilekçesinde yer verilemez.

3- Cevap Dilekçesinin Islahı Yoluyla Tahkim İtirazı veya Yetki İtirazı İleri Sürülemez

Önceki HUMK döneminde tahkim itirazı ilk itiraz olarak düzenlenmemiş olması nedeniyle o dönemde verilen “cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla tahkim itirazının/yetki itirazının ileri sürülebileceği” hakkındaki kararlar yeni HMK döneminde işlevsiz ve dayanaksız kalmıştır. Güncel bir yargılamadan örnekle;

İlk derece ve bölge adliye mahkemesi tarafından, cevap dilekçesinin ıslahı yolu ile ileri sürülen tahkim itirazı kabul edilmiş ve usulüne uygun bir tahkim itirazının var olduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir, dosya Yargıtay aşamasına geldiğinde ise verilen karar şu şekildedir:

“Geçerli bir tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. (HMK m. 413/I) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesinin kararlaştırıldığı hallerde aleyhine dava ikame olunan davalı tarafça ileri sürülecek tahkim itirazı, HMK'nın 116. maddesi gereğince ilk itiraz olarak sayılmış olup, aynı Kanun'un 117. maddesinde, ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu, aksi hâlde dinlenemeyeceği ve yine aynı Kanun'un 131. maddesinde ise, cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların ileri sürülemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Somut olaya gelince, her ne kadar taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı ihtilafın hakem usulüyle çözüleceği kararlaştırılarak tahkim sözleşmesine yer verildiği tartışmasız ise de, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler karşısında, davalı tarafça yasal cevap süresi içerisinde ileri sürülmüş tahkim ilk itirazının bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece tahkim itirazı reddedilip işin esası incelendikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, yanlış değerlendirme ile davanın usulden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” ( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 29.06.2020 tarihli, 2019/3450 E.  ,  2020/1932 K. )

Sonuç

Yetki itirazı ve tahkim itirazının cevap dilekçesinin ıslahı yolu ile ileri sürülmesi mümkün değildir. Konu hakkında HUMK dönemine ilişkin verirler kararlara yapılan atıflar, yürürlükte bulunan ilk itirazlara ilişkin düzenlemelerle çelişik olup uygulanama alanı bulamayacaktır. Öyle ki HMK 131 hükmü gereği yetki itirazı ve tahkim itirazı cevap dilekçesi süresi dolmamış olsa bile verilecek ek cevap dilekçesi ile sürülememektedir. İlk itirazlar ancak ve sadece ilk cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü takdirde geçerlilik kazanabilir. 13.01.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.