Giriş
Hukukumuzda sürelerin başlangıç tarihi, istisnaları olmakla birlikte çoğu kez tebliğ ile başlamaktadır. Bir mahkeme kararı taraflara tebliğ edilmedikçe istinaf süresi ya da temyiz süresi başlamayacaktır. Taraflar haricen UYAP ortamından bu kararı öğrenmiş olsa bile istinaf süresi başlamaz. Zira HMK 345 hükmü istinaf süresinin tebliğ ile başlayacağını açıkça düzenlemiştir. Fakat bireysel başvuruda bulunma süresi olan 30 günlük süre, nihai kararın taraflara tebliğinden değil, “hakkın ihlal edildiğinin öğrenildiği” tarihten başlamaktadır. İhlalin bir mahkeme kararı ile gerçekleşiyor olması halinde, bu kez mahkemenin “nihai kararının gerekçesinin öğrenildiği” tarih ihlal tarihi olarak kabul edilecek ve 30 günlük süre bu tarihten başlayacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin güncel kararları da bu yöndedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 24.02.2021 tarihli, 2018/27295 Numaralı A.A. Kararı
- 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler ..."
- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."
- Kesin nitelikteki kararların öğrenilmesinden itibaren bireysel başvuru süresi başlar. Bu nitelikteki kararlara karşı, kanun yoluna başvurulmasının bireysel başvuru süresine bir etkisi bulunmamaktadır (Nesin Kayserilioğlu, B. No: 2012/613, 13/6/2013, § 17).
- Başvuruya konu olayda, Mahkemenin 26/6/2018 tarihli davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kesin nitelikteki kararına karşı başvurucunun 27/6/2018 tarihli dilekçe ile söz konusu kararın kaldırılması talebiyle 2/7/2018 tarihinde UYAP üzerinden Mahkemeye itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda başvurucunun 26/6/2018 tarihli kesin nitelikteki karardan 27/6/2018 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Başvurucunun kesin nitelikteki karara karşı 2/7/2018 tarihinde yaptığı itirazın bireysel başvuru süresinin belirlenmesinde bir etkisi bulunmamaktadır.
- Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan 27/6/2018 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun otuz günlük bireysel başvuru süresinden sonra, 17/8/2018 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
- Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Sonuç Olarak
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru süresini “ihlalin öğrenildiği” tarihten başlar. Başvuru süresi 30 gün olup, mahkeme kararlarına karşı yapılacak başvurlarda, mahkeme kararının öğrenildiği tarih, sürenin başlangıcını oluşturur. Kanun gereği kesinleşmiş bir mahkeme kararına karşı hatalı bir şekilde itiraz edilmesi de bu sürenin başlangıç tarihini ötelemez. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru sürecinde “kararın öğrenilmesi” tarihinin dikkatle incelenmesi ve buna göre 30 günlük sürenin takip edilmesi gerekir. Hatta bir adım daha öteye giderek, Anayasa Mahkemesi, tebliğ edilmeyen nihai kararların 3 aylık makul sürenin geçmesi ile artık öğrenilmiş sayıldığını kabul etmekte ve 3 ay + 30 günlük süre geçmişse başvuruları reddetmektedir. Bu kapsamda, nihai kararı öğrendiğinize dair bir UYAP kaydı olmasa bile, kararı, UYAP'a yüklendikten sonra 3 ay geçmekle öğrenmiş sayılırsınız. Bu konuda detaylı yazımız için tıklayınız.