Cevap Dilekçesinin Islahı Maktu Harca Tabii Değildir - HGK Kararı

1. Cevap Dilekçesinin Islahı Şartları

Cevap dilekçesinin ıslahına ilişkin temel üç şart bulunmaktadır. Bunlar; süresi içerisinde usulüne uygun bir cevap dilekçesi verilmesi, ıslah işleminin süresi içerisinde yani tahkikat bitinceye kadar yapılması ve ıslahın işleminin kötüniyetli olmamasıdır. Cevap dilekçesinin ıslahının hangi hallerde kötüniyetli sayılıp sayılmayacağına yönelik yol gösterici Hukuk Genel Kurulu kararı şu makalemizde paylaşılmıştır.

2. Cevap Dilekçesinin Islahı Maktu Harca Tabii Değildir

Yargıtay daireleri cevap dilekçesinin harca tabii olup olmadığı konusunda görüş ayrılıklarına sahiptir. Nitekim konunun Hukuk Genel Kurulu önüne geldiği güncel dosyalarda özel dairenin harca tabiidir dediği ıslah işlemine yönelik bozma kararını değil, yerel mahkemenin direnme kararını haklı bulmuştur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

02.04.2019 tarihli 2017/2160 E. ve 2019/391 K.

“Uygulamada ıslah işlemi büyük oranda davacı tarafından istem sonucunu artırmak şeklinde gerçekleşmektedir. Islah suretiyle istem sonucunun artırılması ise, 492 sayılı Kanun’a ekli (1) sayılı tarifenin karar ve ilâm harcına ilişkin (III) numaralı ayrımı ile 492 sayılı Kanun’un 27’nci ve 28’inci maddeleri gereğince, konusu belli bir değere ilişkin olmayan davalarda maktu harca, konusu belli bir değere ilişkin davalarda ise nispi harca tabidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ıslahın harca tabi olması nedeniyle değil, istem sonucunu arttırmanın harca tabi olması nedeniyle harç yatırma zorunluluğunun bulunmasıdır.

Bu itibarla, yapılan ıslaha rağmen, dava konusunun miktarı artmamışsa, harç yatırılması gerekmemektedir. (Yılmaz, E.: (medeni yargılama hukukunda) Islah, 4. Baskı, Ankara, 2013, s. 536).

Bu noktada ifade etmek gerekir ki, gerek 492 sayılı Kanun’da gerekse Kanun’a bağlı (1) sayılı tarifede ıslah işleminin ve cevap dilekçesinin ıslahının harca tabi olduğuna dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ancak kanunla öngörülebileceği hususu gözetildiğinde, cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı defini ileri sürmenin harca tabi bir işlem olmadığı tartışmasızdır.

Yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davalı vekili kanuni süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile davaya karşı zamanaşımı defini ileri sürmemiş ancak daha sonra vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile cevabını ıslah ederek zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Mahkemece davalının ıslahı geçerli kabul edilerek zamanaşımı defi dikkate alınmış, Özel Dairece maktu harç yatırılmadığından ıslahın geçersiz olduğu ve zamanaşımı definin dikkate alınamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, ilgili mevzuatta cevap dilekçesinin ıslahının harca tabi olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığından, mahkemece davalı vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülen zamanaşımı define değer verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, somut olayda cevap dilekçesinin ıslahı sonucunda geçersiz hale gelen bir işlem söz konusu olmadığından ve ayrıca karşı taraf ıslah sonucunda bir zarara uğradığını da ileri sürmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 178’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır” düzenlemesinin uygulanması da olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerindedir.

Sonuç

Cevap dilekçesinin ıslahı maktu harca tabii değildir. İnternet ortamında yer alan çeşitli makalelerde Yargıtay dairelerinin görüşleri nedeniyle, cevap dilekçesinin ıslahının maktu harca tabii olduğu belirtilmekte ise de güncel Hukuk Genel Kurulu kararlarından anlaşılabileceği üzere, cevap dilekçesinin ıslahı için herhangi bir harç ödenmemesi gerektiği karar altına alınmıştır. 11.12.2020

 

Kadir Uyanık

Av. Kadir Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans eğitimi görmektedir. Çalışmalarını Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında yoğunlaştırmıştır.