Franchising Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkemenin Tespiti
1- Franchising Sözleşmeleri ve Görevli Mahkeme Sorunu
Franchising sözleşmesi, atipik ve karma nitelikli bir sözleşme türü olup Sınai Mülkiyet Kanununda, Türk Ticaret Kanununda veya Türk Borçlar Kanununda düzenlenmemiştir. Geçtiğimiz otuz senedir Türkiye’de kullanılmakta olan bu sözleşme modelinin hala herhangi bir mevzuatta yer edinememiş olması çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bizce bu sorunların başında tarafların hangi mahkemede dava açacağını bir türlü belirleyememesi, Ticaret Mahkemesinde dava açtığında da Fikri Sınai Haklar Mahkemesinde açtığında da görevsizlik kararı ile karşılaşması sorunu gelmektedir. Bu sorunun Bölge Adliye Mahkemeleri farklı daireleri tarafından farklı yorumlamaları nedeniyle arttığını söylemek mümkündür.
Bu çalışmamızda franchising sözleşmelerinden kaynaklanan ve uygulamada en sık rastlanan uyuşmazlık tiplerinde hangi mahkemenin görevli mahkeme olduğu konusunda Yargıtay kararları paylaşılacaktır. Kararların bir kısmına katılmadığımızı, birçoğunun da çelişkili olduğunu şimdiden ifade etmeliyiz.
2- Franchising Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme Hakkında Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi
2.1. Franchise Veren Tarafından Açılacak Davalarda Görevli Mahkemenin Tespiti
2.1.1. Franchise Veren Tarafından Bakiye Cari Hesap Alacağına İlişkin İcra Takibine Vaki İtirazın İptali Davalarında Görevli Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20.11.2013 tarihli, 2013/7608 E. - 2013/20990 K. sayılı kararında da; “Davacı, dava dilekçesinde taraflar arasında imzalanan Franchise Sözleşmesinin 4.4 maddesi uyarınca kararlaştırılan aidat bedelinin ödenmediğini ve bu sebeple takibe girişildiğini açıklamıştır. Dosyada mevcut Franchise Sözleşmesi hükümleri ve dava dosyası içerisinde tarafların iddia ve savunmaları itibariyle, davacı tarafça söz konusu sözleşme kapsamında 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan bir hak sahipliği veya marka hakkına tecavüzden ya da anılan KHK'da düzenlenen lisans vb. Diğer hususlardan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu ileri sürülmediği gibi, uyuşmazlığın niteliği itibariyle işbu davada 5846 sayılı FSEK ve 551, 554 ve 555 sayılı KHK hükümlerinin de uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilmeksizin işin esasına girilerek kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
2.1.2. Franchise Veren Tarafından Bakiye Franchise Alacağına İlişkin Olarak Açılan Alacak Davasında Asliye Ticaret Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13.11.2014 tarihli, 2014/12122 E. - 2014/15833 K. sayılı kararında; “Dava, davacı ile davalı arasında akdedilen franchising sözleşmesinin kaynaklanan bakiye franchise bedelinin davalı tarfından ödenmediği iddiasıyla, alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı ile franchising sözleşmesi imzalayan davacının, davalının bakiye franchise alacağını ödemediği iddiasıyla alacak talep ettiği anlaşıldığından,genel hükümlerden kaynaklanan ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
2.1.3. Franchise Veren Tarafından Sözleşmenin Marka İhlali Nedeniyle Feshi Halinde Talep Edilen Cari Hesap Bakiye Alacağı ve Cezai Şart Davasında Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 21.04.2016 tarihli 2016/2308 E. - 2016/4908 K. sayılı kararında: “Somut olayda davacı taraf, davalı ile arasında franchise sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede davalının faaliyette bulunacağı bölgenin kararlaştırıldığını, ancak davalının sözleşme kapsamındaki faaliyetleri başka bir ilde elindeki mevcut materyal ve taklitleri kullanarak sertifikasız öğretmenler vasıtasıyla sürdürdüğünü tespit ettiklerini, sözleşmenin ... 7. Noterliğinin 20.05.2013 tarihli 10805 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesh ettiklerini, ayrıca sözleşmeden kaynaklı cezai şart ve cari hesap bakiyesinin de talep edildiğini ancak bugüne kadar ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00.-TL. cezai şartın ve 3.100,00.-TL. cari hesap bakiye alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir. Bu durumda, söz konusu sözleşme ile kullanılmasına izin verilen markadan kaynaklanan bir uyuşmazlık mevcut olduğuna göre davanın çözümünde 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerekli olduğundan uyuşmazlığın fikri ve sinai haklar hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
2.1.4. Franchise Veren Tarafından Sözleşmenin “Sözleşme Aykırılıklar” Nedeniyle Feshi Halinde İleri Sürülecek Taleplere İlişkin Görevli Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 30.11.2017 tarihli, 2017/7487 E. - 2017/16799 K. sayılı kararında; “Davacı, davalı ile süper market işletme sözleşmesi ve ek protokollerin imzalandığını, davalıya, davacı logosu altında satış izni verildiğini, davalının akde aykırı davrandığını, lojistik sistemi dışında ürün tedarik ettiğini, bunun üzerine sözleşmeyi fehettiklerini ileri sürerek davalının davaya konu taşınmazlardan haksız işgalinine son verilerek taşınmazların ve demirbaşların iadesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davalının "franchise" sözleşmesine aykırı davrandığı iddiası ile sözleşmenin haklı feshi ve taşınmazın iadesine yöneliktir. Taraflar arasındaki temel ilişki "franchise" sözleşmesidir.
Mahkemece (asliye ticaret) bu durumda, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir."
2.2. Franchise Alan Tarafından Açılacak Davalarda Görevli Mahkeme
2.2.1. Franchise Alan Tarafından Sözleşmenin Haklı Nedenle Feshi Üzerine Menfi Zararın Talep Edildiği Davada Asliye Ticaret Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2018 tarihli, 2016/16054 E. , 2018/715 K. sayılı kararına konu olayda; davacı franchise alan;
i. Franchising sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ve menfi zararının doğduğunu bu nedenle ödediği franchise bedeli olan … TL maddi tazminatı,
ii. Kendisinde bulunan davalı franchise verene ait malların tespiti ile davalılara iadesine veya bu eşyalar bakımından borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava fikri sınai haklar mahkemesinde açılmış olup, yerel mahkeme; taraflar arasındaki uyuşmazlığın franchising sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin ticari olduğu, taraflar da tacir olduğundan ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Yargıtay, yerel mahkeme kararını onamıştır.
2.2.2. Franchise Alan Tarafından Sözleşmenin Haklı Nedenle Feshi Üzerine Menfi Zararın Talep Edildiği Davada FSHH Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28.09.2015 tarihli, 2015/8750 E. - 2015/9565 K. sayılı kararına konu olayda; davacı franchise alan tarafından dava açılmış, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve ödenen franchise bedelinin iadesinin gerektiği gerekçesiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Yukarıda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair karar ile neredeyse aynı olaydır.
“Davacı vekili, müvekkilinin, davalının hak sahibi olduğu Portakal Spor sisteminin bir şubesi olmak amacıyla davalı ile Franchise Ön Sözleşmesi ve Franchising Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalıya franchise bedeli ödediğini ancak davalının sözleşmeden kaynaklı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilerek ödenen bedelin iadesi talep edildiğini ancak davalının iade yapmaması üzerine icra takibine geçildiğini, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalının alacağın yüzde 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin “P. S.” tescilli markası ile franchise veren bir kuruluş olduğunu, uyuşmazlığın tescilli markası ile davacı ile imzalanan Franchise Sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu savunarak hem usulden hem de esastan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu uyuşmazlıkta Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.” (ONANMASINA)2.2.3. Franchise Veren Tarafından Sözleşmenin Haksız Feshi Nedeniyle Franchise Alan Tarafından Maddi Zararın Talep Edildiği Davada Asliye Ticaret Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01.06.2016 tarihli, 2016/6038 E. - 2016/6035 K. sayılı kararında; “Dava, taraflar arasında akdedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup dava franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan uyuşmazlık nedeni ileri sürmemiş, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, yapılan masrafların tazmini ve davalı şirketten cari hesap alacağının tahsilini istemiştir. Davacı tarafından bunların yanında davalı markasının değerinin, kalitesinin ve müşteri sayısının artırılması amacıyla yapılan harcamanın da talep edilmesi 556 sayılı KHK kapsamında tescilli bir sınai hakka dayalı uyuşmazlık niteliğinde de olmadığından, mahkemece işin esasına girilip uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekirken ihtilafın 556 sayılı KHK kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2014 tarihli, 2014/9969 E. - 2014/13495 K. sayılı kararında da “Dava, davacı ile davalı arasında akdedilen franchising sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla, tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı şirket ile franchising sözleşmesi imzalayan davacının, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiği ve bu nedenle zarara uğradığı iddiasıyla tazminat talep ettiği anlaşıldığından, genel hükümlerden kaynaklanan ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22.05.2014 tarihli, 2014/4309 E. - 2014/8143 K. sayılı kararında; “Somut olayda; davalı şirket ile franchising sözleşmesi imzalayan davacının, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiği ve bu nedenle zarara uğradığı iddiasıyla tazminat talep ettiği anlaşıldığından, genel hükümlerden kaynaklanan ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2015 tarihli, 2015/12918 E. - 2015/12735 K. sayılı kararında: “Somut olayda; davalı şirket ile franchising sözleşmesi imzalayan davacının, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiği iddiası ile feshin kaldırılması aksi halde oluşan zararın tazminini talep ettiği anlaşıldığından, genel hükümlerden kaynaklanan ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 22.06.2016 tarihli, 2016/5598 E. - 2016/7368 K. sayılı kararında: “Somut olayda; davalı şirket ile franchising sözleşmesi imzalayan davacının davalının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesinden kaynaklanan zararının tazmin talebine ilişkin olduğu anlaşıldığından, genel hükümlerden kaynaklanan ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
2.2.4. Franchising Alan Tarafından Sözleşmenin Hükümsüzlüğünün Tespiti ve Verilen Teminatın İadesi / İpoteğin Kaldırılmasının Talep Edildiği Davada FSHH Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.04.2015 tarihli, 2015/4560 E. - 2015/5839 K. sayılı kararına konu olayda; davacı franhise alan tarafından şu hususlar iddia ve talep olunmuştur:
i. Franchise verenin franchise verme yetkisinin bulunmadığı, franchise veren tarafından marka hakkı üzerinde bu yönde bir tasarrufta bulunma yetkisi bulunmadığı,
ii. Sözleşmenin genel işlem koşulları içerdiği,
iii. Franchise veren tarafından iradesinin sakatlandığı nedenlerine dayalı olarak sözleşmenin kesin hükümsüzlüğünün tespiti ile sözleşme uyarınca verilen teminatın / ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ihtilafın davacının LAVAZZA-İtalya'nın Franchise alanı olup olmadığı, sözleşmenin davacıya bu konumu getirip getirmediği, davalının davacı ile bu nevi sözleşme imzalamaya yetkisi bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu, bu problemlerin çözümü sırasında 556 sayılı KHK hükümlerinin de tartışılmasının gerektiği, bu hususa ilişkin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine kararın kesinleşmesi sonrasında talep halinde dosyanın ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. (ONANMASINA)
Belirtmek gerekir ki bu dava Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’ne gönderilmiş, yerel mahkeme davanın esası hakkında karar vermiş ve bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2020 tarihli, 2018/1665 E. - 2020/4805 K. sayılı kararı ile onanmıştır.
2.2.5. Franchise Alan Tarafından Sözleşme Uyarınca Verilen Teminat Senetlerine İlişkin Açılan Menfi Tespit, İstidat ve Maddi Zarar Talepli Davada Asliye Ticaret Mahkemesi Görevlidir
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2018 tarihli, 2017/5716 E. - 2018/5554 K. sayılı kararında “…gelişen olaylar neticesinde davalının mal tesliminden kaçındığını ve çalışmasını fiilen engellediğini, akabinde ... 23. İcra Müdürlüğü'nün 2013/30659 E. sayılı dosyasında sözleşmenin teminatı olarak teslim edilen senetlerin icraya konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitini, belirtilen dosyaya ödemek zorunda kaldığı tutarların istirdatını, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL yoksun kalınan kar tazminatının ve 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Somut olayımızda; talep, franchise sözleşmesine ilişkin olup, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmamaktadır. ... Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek, davanın esası incelenerek hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözardı edilerek görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Sonuç Olarak
Franchising sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların dayandığı hukuki temel çeşitli senaryolara göre değişiklik göstermektedir. Uygulamada sık karşılaşılan dört tip uyuşmazlık türü bulunmaktadır:Franchising sözleşmesinin franchise veren tarafından feshi üzerine franchise alan tarafından açılan tazminat davası,
i. Franchising sözleşmesinde kararlaştırılan franchise bedelinin franchise alan tarafından ödenmemesi nedeniyle franchise veren tarafından açılan alacak davası,
ii. Franchise alan tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshi üzerine franchise aleyhine açılan tazminat davası.
iii. Franchise veren tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshi üzerine cezai şart ve diğer alacak ve tazminatların talep edildiği dava.
Bu uyuşmazlık türlerinden özellikle i ve ii bentlerinde sayılan hallerde Yargıtay tarafından kabul edilen baskın görüş uyarınca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olarak kabul edildiği görülmektedir. Fakat o hallerde bile fesih marka hukukundan kaynaklanan nedenlere dayandırılmışsa görevli mahkemenin değişeceği ifade edilmelidir. Diğer iki uyuşmazlık türünde görev meselesinin biraz daha derinlemesine incelenmesi gerektiği açıktır. Bir formüle dökmek pek mümkün değilse de davanın temelinde marka hukukundan kaynaklanan iddia ve uyuşmazlıklar mevcut ise görevli mahkemenin FSHH Mahkemesi olacağı yönündeki eğilim Yargıtay kanadında artmaktadır.
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 12.10.2021