Katılma Alacağı - Edinilmiş Mal Rejimi - Yargıtay Kararları

Mal Paylaşımı Nedir?

Evli çiftler, evlilik birliği içinde edindikleri; daire, arsa, araba, düğün takıları, ev eşyaları gibi her türlü malvarlığı değerlerini boşanma kararı sonrasında paylaşmak zorundadırlar. Bu paylaşımı taraflar kendi aralarında anlaşmalı olarak yapabilecekleri gibi; paylaşım neticesinde alacaklı çıkacağını düşünen tarafça açılacak bir dava ile de sonuçlandırabilirler.
 

Katkı Payı – Katılma Alacağı – Değer Artış Payı Alacağı Fakları

Mal paylaşımı davaları gerçekten de karmaşık davalardır. Uzmanına başvurulmaması halinde ciddi hak kayıpları gündeme gelebilir. Sadece malvarlığının ne zaman ne şekilde satın alındığı bile davanın ismini değiştirmektedir. Başlıkta belirtilen her bir alacak türü farklı davaları ve talepleri ifade etmektedir.
 
Peşinen belirtmek gerekir ki internet kaynaklarında bu dava türleri ile ilgili müthiş bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Yargıtay’ın görüşlerine ve uygulamalarına tamamen aykırı kopyala – yapıştır makaleler hatalı sonuçlara sebebiyet verebilmektedir. Örneğin internetteki kopyala – yapıştır makalelere bakacak olursak, bu davaların zamanaşımının 1 yıl olduğu ifade edilmektedir. Ya da “değer artış payı” ile “katılma alacağının” aynı şey olduğunu söyleyen makaleler bulunmaktadır. Bu bilgi kirliliğinden korunmanın yolu; gerekçeli – dayanağı olan bilgilere erişmektir.
 
“Katkı payı alacağı” taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin yürürlükte olduğu yani 01.01.2002 tarihinden önce edinilen bir malvarlığından kaynaklanan alacak türüdür. Mal ayrılığı rejiminde bir malvarlığı kimin adına kayıtlıysa kural olarak onun kişisel malıdır. Davacı aksini ispat etmeli ve bu malın edinilmesinde maddi katkıda bulunduğunu ispatlamalıdır. Davada belirlenecek alacak tutarı; ilgili malvarlığının dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden belirlenmekte olup; alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülür.
 
“Katılma alacağı” ve diğer ismi ile “artık değer alacağı” ise taraflar arasında edinilmiş mal rejiminin yürürlükte olduğu yani 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen bir malvarlığından kaynaklanan alacak türüdür. Kural olarak 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen tüm mallar bu rejime tabiidir. Davacı taraf katkıda bulunduğunu ispatlamak zorunda değildir. Aksine, davalı taraf dava konusu malın kişisel mal niteliğinde olduğunu ispatlamalıdır. Davada belirlenecek alacak tutarı; ilgili malvarlığının karar tarihindeki rayiç değeri üzerinden belirlenmekte olup; alacağa karar tarihinden itibaren faiz yürütülür.
 
“Değer artış payı” ise farklı bir kavramdır. Değer artış payı alacağı birkaç farklı senaryoda ortaya çıkabilir. Kişisel mal ile davacının kişisel malı üzerinde yapılan bir harcama; kişisel mal niteliğinde sayılması nedeniyle katılma alacağına tabii tutulmayan malvarlığı üzerinde yapılan harcama; kişisel malın satılarak evlilik birliği içinde mal edinilmesine maddi katkı sağlama gibi durumlarda “değer artış payı alacağı” gündeme gelmektedir. “Değer artış payı” da aynı katılma alacağı gibi güncel değer üzerinden hesaplanır ve karar tarihinden itibaren faiz yürütülür.
 
Taraflar arasında anlaşma yapılamamış ve rızai olarak mallar paylaşılamamışsa; alacaklı olduğunu düşünen taraf davalının mülkiyetinde malvarlığı unsurunun edinilme tarihine göre; “artık değer alacağı/katılma alacağı davası” – “katkı payı alacağı davası” – “değer artış payı davası” arasından birini veya hepsini birlikte açabilir. Bu davalarla evlilik birliği içerisinde edinilen mallardan kendi payına düşen kısmı parasal olarak talep edebilir.
 

Mal Rejimi Nedir? Nasıl Belirlenir?

Mal rejimi, kanunen evliliklerde edinilen malların nasıl paylaştırılacağı; hangi malın kime ait olduğunun nasıl belirleneceği gibi konuları düzenleyen bir sistemdir. Türk Medeni Kanunu’nun 01.01.2002 tarihi olan yürürlük tarihine kadar Türkiye’de mal ayrılığı rejimi geçerli iken bu tarihten sonra edinilen mallar bakımından edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli kılınmıştır. Bu iki rejim arasındaki farka yukarıda kabaca değinilmiştir.
 

Mal Rejimi Hangi Tarihte Sona Erer?

Taraflar arasındaki mal rejimi; boşanma davasının açıldığı anda son bulur. (TMK madde 225/son) Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra edinilen mallar, biriktirilen paralar, alınan araba – ev – arsa – ev eşyaları edinilmiş mal hesabına katılmaz. Ve tabi ki açılan boşanma davasının boşanma ile sonuçlanması ve kesinleşmesi gerekir. Evlilik ölüm ile sonlanmış ise ölüm anında mal rejimi sona erer.
 

Hangi Tarihteki Malvarlığı Üzerinden Hesap Yapılır?

Mal rejiminin sona erdiği sırada yani boşanma davasının açıldığı sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir. (TMK 235/1) Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra edinilen mallar ile boşanma davasının açılmasından evvel bir dönem mevcut olup da şu anda elde bulunmayan malvarlıkları kural olarak dikkate alınmaz. Fakat malvarlığını bilerek eksilten tarafa karşı burada bir istisna getirildiğini belirtmek gerekir.
 

Edinilen Mallar Hangi Tarihteki Değerlerine Göre Belirlenir?

Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir. (TMK 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Eğer katkı payı alacağı talep ediliyorsa, bu kez rayiç değerleri değil, “katkı payı alacağı davasının” açıldığı tarihteki değerleri hesaba katılır. Boşanma davasının açıldığı sırada taraflardan birinin banka hesabında yüz bin lira varsa bu para paylaştırılır. Fakat paylaşım değeri, yüz bin lira olarak değil, yüz bin liranın “malların paylaşımı davasının karara bağlanacağı tarihe en yakın rayiç sürüm değeri” üzerinden hesaplama yapılır. Yani enflasyon karşısında güncelleme yapılır. Bu kısımla ilgili aşağıda çok sayıda karar paylaşılmıştır.
 

Edinilmiş Mal Rejimi Kapsamında Tereke / Bütün Malvarlığı Nasıl Belirlenir?

Davacı tarafından mahkemeye bildirilen malvarlığı unsurları tek tek incelenerek gerekli bilgiler toplanacaktır. Her şeyden önce mevcutta tarafların toplam malvarlığını; banka hesabı, arsa, araba, ev, altınlar, ev eşyaları, varsa şirket hisseleri, borsada işlem gören lotlar, emtialar gibi çeşitli malvarlıklarını toplu şekilde değerlendirecek ve kural olarak hepsini ortak edinilmiş malvarlığıymış gibi değerlendirecektir.
 
Davalı tarafın bu aşamada kişisel mal – edinilmiş mal ayrımı yapılması için hangi malların veya paraların kişisel mal olduğunu açıklaması ve bu iddialarını ispat etmesi gerekir. Mahkeme bu iddiaların ispatlanabilmesine göre kişisel malları tespit ederek bunları paylaşım konusunun dışına çıkaracaktır. Kişisel mallar; kanunda sayılan bazı örneklerin dışında çeşitli şekilde olabilir fakat en sık karşılaşılan kişisel mallar;
            -Kişisel kullanıma özgülenen eşya, (bilezik, yüzük, küpe, cep telefonu)
            -Mirastan elde edilen malvarlığı değerleri,
            -Şans oyunlarından elde edilen gelirler,
            -Evlilik öncesi edinilen mallar,
            -Yeni Medeni Kanun’dan önce yani 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar,
            -Manevi tazminat alacakları.
            -Aile bireylerinden alınan kişisel borçlar.
 

Katılma Alacağı Hesabı Nasıl Yapılır?

Kural olarak, edinilmiş mal sayılan her bir malın / malvarlığının güncel sürüm değeri tespit edildikten sonra, davalı tarafın sırf katılma alacağı payının azaltılması amacıyla yapmış olduğu hileli işlemlerin tamamı güncel değer üzerinden malvarlığında sanki aynen duruyormuş gibi eklenir. Böylece toplam edinilmiş malvarlığı değeri belirlenmiş olur. Bu değerin yarısı kural olarak davacıya aittir. Aşağıda çok sayıda örnek karar paylaşılmaktadır.
 

Katılma Alacağı Davası Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?

Katılma alacağı – katkı payı alacağı – değer artış payı alacağı dava hakları; boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Türk Medeni Kanunu madde 178’deki 1 yıllık zamanaşımını bu davalarda uygulanmaz. ( Yargıtay HGK 17.04.2013 tarih, 2013/8-375 E. Ve 2013/520 K. : “ Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında azınlıkta kalan bir kısım üyeler TMK m. 178'deki zamanaşımı süresinin bu dava da uygulanması gerektiğini belirtmiş iseler de bu görüş Kurul çoğunluğunca kabul edilmemiştir. ” )
 

Katılma Alacağı Davası Belirsiz Alacak Davası Olarak Açılabilir mi?

Evet, katılma payı alacağı davası belirsiz alacak davası olarak açılabilir. Zira HMK 107/1 hükmü gereği rejime tabii olacak malvarlığı unsurlarının sürüm değeri davacı tarafından hesaplanamıyor olabilir. Ne var ki istisnai olarak, malvarlığının net – belirli – hesap edilebilir olduğu durumlarda dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacaktır.
 

Katılma Alacağı Hesabı ile İlgili Yargıtay Kararları

 
Faiz Başlangıcı - Rayiç Değer Tespit Tarihi
“Katılma alacağında, malların kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1.) sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1.) hesaba katılır. TMK'nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir.” Yargıtay 8 HD 18.02.2020 tarih, 2019/6642 E. , 2020/1505 K.
  
Boşanma Davası Açıldıktan Sonra İbraname Alınabilir
"Boşanma davası kesinleşmeden ve fakat açıldıktan sonra "katılma payı alacağından feragat edildiğini" içeren ibraname geçerlidir. Zira boşanma davasının açılmasıyla katılma alacağı muaccel hale gelir." Yargıtay 8. HD 28.06.2018 tarih, 2017/16257 E.  ,  2018/13988 K.
 
Kalan Kredi Borcu Dışlanmalıdır
"Evlilikten önce davalı tarafından alınan fakat evlilik birliği içinde kredi borçları ödenen taşınmazın paylaşımında; evlilik içinde-dışında ödeme oranı bulunurak bu oran güncel değer üzerinde uygulanır. Evlilik içinde yapılan ödeme oranın güncel değer karşılığı katılma alacağına tabiidir." Yargıtay 8. HD 28.06.2018 tarih, 2016/6161 E.  ,  2018/14567 K.
 
 Ailevi Borçlar Kişsiel Mal Sayılır
"Ailevi bireylerden geri ödenmemek üzere alınan paraların, malvarlığının edinilme tarihindeki değerine oranı bulunarak, katılma payı alacağının hesaplandığı tarihteki rayiç bedeline oranlanmalı; bu tutar kişisel mal sayılmalıdır." Yargıtay 8. HD 03.04.2019 tarih, 2016/21616 E.  ,  2019/3601 K.
 
Eski Medeni Kanun Döneminde Edinilen Mallar Kişisel Maldır
"Yeni Medeni Kanun'dan yani 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mal; mal ayrılığı rejimi gereği kural olarak kişisel maldır. Bu malın satışından elde edilen para ile alınan mal da kişisel maldır. Arada fark varsa bu kısım edinilmiş mal rejimine tabiidir." Yargıtay 13. HD 06.05.2019 tarih, 2016/27901 E.  ,  2019/5767 K.
 
Edinilmiş Mal Rejiminde Şirket Hissesi Hesabı
"Davalı erkeğin evlilik birliği içinde bir şirket kurduğu ve şirkette % 50 ortak olduğu görülmektedir. Bu durumda katılma alacağı davasında hissenin değeri belirlenerek bunun yarısı davacı kadına verilmelidir." Yargıtay 8. HD 02.10.2018 tarih, 2016/16836 E.  ,  2018/16626 K.
 
Katılma Alacağında Kredi Borcu Hesabı
“Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan (boşanma davası açıldıktan sonra yapılan) ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek (artık değerden düşülerek) tasfiye gerçekleştirilir.” Yargıtay 8. HD 24.12.2019 tarih, 2019/6186 E. , 2019/11679 K.
 
Katılma Alacağında Banka Hesabındaki Paranın Paylaştırılması
“(Yerel mahkemenin) boşanma dava tarihinde (davalının) banka hesabında bulunan paranın karara (tasfiye kararına) en yakın tarihteki güncellenmiş değeri belirlenerek artık değere katılma alacağına yönelik kararı yerinde iken, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma dava tarihinde banka hesabında bulunan paranın değeri güncellenmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.” Yargıtay 8 HD 04.12.2019 tarih,  2019/4622 E. , 2019/10918 K.
 
Katılma Alacağında Kredi Borcu Hesaplama
“Önce kalan borcun toplam kredi borcuna oranı bulunur. Ardından bu oran taşınmazın veya aracın satın alınma tarihindeki bedeline oranlanır. Ardından borç miktarı malvarlığının rayiç değerine oranlanarak tekrar hesaplanır. (Aslında borç miktarını güncelliyor.) Bu tutar rayiç bedelden düşülür. Kalan miktarın yarısı artık değerdir." Yargıtay 8. HD 28.11.2019 tarih, 2019/5567 E. , 2019/10676 K.
 
 
 
 
Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.