Mirastan Feragat Sözleşmesinin Şekli, Tanıklık Yasağına Aykırılık Nedeniyle İptali ve Hakkın Kötüye Kullanımı

 

1- Mirastan Feragat Sözleşmelerinin Şekli

Türk Medeni Kanununun “Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekli” başlıklı ayrımında düzenlenen miras sözleşmeleri, 545/1 gereği resmi vasiyetnamenin şekil kurallarına tabiidir. Buna göre (545/2) sözleşmenin noter tarafından düzenlenmesi, imzaların noter huzurunda atılması ve iki tanığın da sözleşmeye tanık sıfatı ile imza koyması gerekir. Düzenlenen şekil şartı geçerlilik şartı niteliğinde olup aksi durumda sözleşme kesin hükümsüzlük yaptırımı ile değil iptal edilebilirlik yaptırımı karşı karşıya kalır.

2- Mirastan Feragat Sözleşmelerinde Tanıklar ve Tanıklığa İlişkin Şartlar

Mirastan feragat sözleşmeleri, olumsuz miras sözleşmelerinden olup yukarıda belirtildiği üzere resmi vasiyetnamenin şekil kurallarına tabiidir. Resmi vasiyetnamenin tanıklık kurumuna ilişkin kuralları burada da aynen geçerlidir. Düzenlemeye göre (TMK m. 536/1) mirastan feragat sözleşmesinin yapımında “mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri” tanıklık yapamazlar. Bu kişilerin tanıklık yapması halinde sözleşme kesin hükümsüz değil iptal edilebilir niteliktedir. Diğer bir deyişle iptali amacıyla dava açılmadıkça sözleşme geçerlidir ve sonuçlarını doğurur.

3- Mirastan Feragat Sözleşmesine Tanıklarca Elle Yazılması Zorunlu Unsurlar

Mirastan feragat sözleşmesine kimlerin tanık olabileceği sorusunun yanında, tanıkların elle ne yazması gerektiği de bilinmelidir. Her ne kadar noterlerce bu hususta hata veya eksiklik yapılması az rastlanabilir bir durum olsa da yazılması zorunlu unsurların sözleşmede elle yazılmış şekilde yer almaması sözleşmenin iptali sebebi olur. Gerçekten de Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2016 tarihli ve 2016/404 E.  ,  2016/5691 K. sayılı kararında aynı husus vurgulanmıştır:

“Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmelerinin bir başka çeşididir. Onun için bu sözleşmenin de diğer miras sözleşmeleri gibi Medeni Kanunun 533. maddesi gereğince resmi vasiyet şeklinde yapılması zorunludur. Vasiyetnamede tanıklarının, mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının bu belgeyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğine ilişkin beyanını kendi önlerinde yapıldığını, her iki tarafı beyanda bulundukları sırada tasarrufa ehil gösterdiklerini mirastan feragat sözleşmesine yazarak veya yazdırarak altını imzalamaları gerekir (TMK m. 534). Açıklanan kurallara uyulmaksızın düzenlenen miras sözleşmelerinin iptaline karar verilmesi gerekir.” 

 4- İvazlı Feragat Sözleşmesinin Tanıklardaki Hata Nedeniyle İptali ve Hakkın Kötüye Kullanımı

Mirastan feragat sözleşmesi ivazsız yapılmış ve şekil şartı eksikliği nedeniyle iptali talep edilmişse, karşı tarafça hakkın kötüye kullanımı gibi bir savunma ileri sürülemeyecektir. Zira karşılık olarak alınmış bir bedel yani elde edilmiş bir menfaat yoktur. Fakat ivazlı mirastan feragat sözleşmesinin imzalanması, ivazın teslim alınması (para, taşınmaz mal ya da başkaca menfaat) sonrasında (belki de yıllar sonra) açılacak davada, tanıklardaki bir eksiklik veya hatanın ileri sürülmesi ve sözleşmenin iptal edilmeye çalışılması hakkın kötüye kullanımı teşkil eder mi? Bu soruya iki farklı Yargıtay kararı ile cevap vermeye çalışalım.

4.1. İvazlı Mirastan Feragat Sözleşmesinin Tanıklardaki Şekil Eksikliği Nedeniyle İptali Hakkın Kötüye Kullanımı Sayılmaz

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 06.10.2020 tarihli, 2019/3626 E.  ,  2020/5850 K. sayılı Onama Sonrası Karar Düzeltme Kararı

“Somut olayda (ara not: ivazlı mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenen bir dava), mirasbırakanın damadı ... ... 1. Noterliğinin 06.03.2009 tarihli düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinde tanık olarak yer almıştır. Türk Medeni Kanununun 536. maddesinde belirtilen emredici ve yasaklayıcı kural nedeniyle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.”

4.2. İvazlı Mirastan Feragat Sözleşmesinin Tanıklardaki Şekil Eksikliği Nedeniyle İptali Hakkın Kötüye Kullanımı Sayılır

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 27.03.2019 tarihli, 2016/8822 E.  ,  2019/2813 K. sayılı Bozma Kararı

“Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528), miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan, resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (TMK. md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kanunu 11.02.1959 tarih, 16/14 sayılı kararı ). Türk Medeni Kanunu m. 536’da yer alan mirasbırakanın altsoy kan hısımlarının resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamayacağına ilişkin kural, mirastan feragat sözleşmesi için de geçerlidir. Mirasbırakanın altsoyu olan davalı ..., davaya konu ... 1. Noterliğinin 25.02.2014 tarihli ve 04908 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinde tanık olarak yer almıştır. Bu nedenle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Ancak, davacı aynı mirastan feragat sözleşmesinde bütün miras hisselerinin tamamından murisi ...’dan aldığı 20.000TL bedel karşılığında feragat ettiğini, feragat bedeli olan 20.000TL’yi murisi ...’dan nakden ve defaten noterliğin haricinde aldığını ifade etmiştir. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK m. 2). Edimlerin ifasından sonra davacının şekil eksikliğini ileri sürerek, gerçekleştirdiği hukuksal işlemin iptalini istemesi; Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesine aykırıdır. Bu bakımdan; mahkemece şekil eksikliği nedeniyle iptal isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir."

Sonuç Olarak

Mirastan feragat sözleşmesinin tanıklık yasağı bulunan kişiler tarafından imzalanmış olması ve/veya elle yazılması zorunlu unsurlara uyulmaması nedeniyle iptali mümkündür. Bu davanın mirastan feragat eden tarafından açılması mümkün olduğu gibi mirasbırakan veya mirasbırakanın diğer mirasçıları tarafından da açılabilir. Mirastan feragat eden tarafından açılan iptal davasında, özellikle sözleşme ivazlı ise şekil eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup olmadığı Yargıtay tarafından da tartışılmıştır. Daha yeni ve güncel bir kararında hakkın kötüye kullanımı niteliğinde görülmemiştir.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 08.08.2021

Kadir Uyanık

Av. Kadir Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans eğitimi görmektedir. Çalışmalarını Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında yoğunlaştırmıştır.