Senedin Tüketici Senedi Olduğu ve Nama Yazılı Olması Gerektiği İddiasının Takibin İptali Davasında İspatı Sorunu

1- Takibe Konu Senedin Tüketici Senedi Olduğunun İspatı

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/5 maddesi uyarınca nama yazılı düzenlenmesi gerektiği halde emre yazılı düzenlenen tüketici senetlerinin tüketici yönünden geçersiz olacağı düzenlenmiştir. Ne var ki bu geçersizliğin pratikte takibin iptaline konu edilmesi de çeşitli sorunları doğurmaktadır. Zira nama yazılı düzenlenmesi gerektiği halde emre yazılı düzenlenen senedin kambiyo takibine konu edilmesi halinde, tüketici tarafından bu senedin tüketici ilişkisi nedeniyle verildiğinin dar yetkili icra mahkemesinde ispatı neredeyse imkansız bulunmaktadır. Konuyla ilgili birkaç kararı paylaşmak yerinde olacaktır.

2- Tüketici Senedinin Sözleşme ile İspatı Şartı

Yargıtay, takibe konu edilen senedin tüketici ilişkisi nedeniyle verildiğinin, tüketici tarafından, sözleşme atfı ile ispat edilmesi gerektiğini kabul edilmektedir. Tüketici ile satıcı arasında akdedilen sözleşmelerin çoğu kez tüketiciye teslim edilmediği, edilse bile sözleşmede senet ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı Türkiye’nin gerçekliğidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17.04.2019 tarihli ve 2019/2742 E.  ,  2019/6701 K. sayılı kararında belirtildiği üzere;adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin ise alacaklı ve borçlu arasında yapıldığı, sözleşme metninde takibe konu bonoya dair herhangi bir atfın olmadığı, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu ve bono üzerindeki bilgilerden de tüketici senedi olduğunun anlaşılamadığı, bu hali ile senedin 6502 sayılı kanun kapsamında verildiğinin dar yetkili icra mahkemesince tespitinin mümkün olmadığı, takibe konu senedin tüketici sözleşmesi kapsamında verildiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle bononun ödeme aracı olarak ve tüketici sözleşmesi kapsamı dışında verildiği gözetilmek suretiyle…” Aynı yönde karar için bkz. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2018 tarihli, 2016/26445 E.  ,  2018/80 K. sayılı kararı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 06.06.2017 tarihli, 2016/16850 E.  ,  2017/8875 K. sayılı karar.

3- Takibe Konulan Senetlerin Sıralı Senet Olması ve Tüketici İlişkisinin İspatı

Kanaatimizce, sıralı senet imzalanması, taksit taksit ödeme yapılacağı anlamına gelmekte olup, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Ne var ki bu görüşümüz Yargıtay tarafından kabul edilmemekte, takibe konulan senetlerin sıralı olmasının, ilişkinin tüketici işleminden kaynaklandığını ispata elverişli olmadığı görüşündedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2018 tarihli, 2016/26445 E. , 2018/80 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; “Somut olayda 21 adet bonoya dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun senetlere atıf yapan bir sözleşme sunmadığı, senetlerin bir sözleşmeye dayalı olarak verildiğine ilişkin hiçbir delil sunulmadığı, dayanak senetlerin unsurlarının tam olduğu, senet üzerinde devremülk sözleşmesi nedeniyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı, alacaklının da bu yönde bir kabulü olmadığı görülmüştür. Bu durumda, borçlunun itiraz dilekçesi, alacaklının cevap dilekçesi kapsamı ve senetlerin üzerinde tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiği yönünde hiçbir ibare olmaması nedeniyle takip dayanağı senetlerin tüketici kanunundan kaynaklanan taksitli satış sözleşmesi kapsamında verildiği sabit olmayıp, takip konusu senetlerin kambiyo senedi özelliklerini taşıdığından, alacaklının kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip bulunduğu…”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 05.04.2016 tarihli ve 2016/8741 E. , 2016/10031 K. sayılı kararında “Bu durumda, borçlunun itiraz dilekçesi, alacaklının icra mahkemesine başvuru dilekçesi kapsamı ve senetlerin sıralı oluşu nedeniyle takip dayanağı senetlerin tüketici kanunundan kaynaklanan taksitli satış sözleşmesi kapsamında verildiği sabit olup” ifadelerine yer verilmiş ise de bu dosyada alacaklı tarafça mobilya satışından kaynaklı senet düzenlendiği ifade edilmiş (ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu kabul edilmiş) durumdadır.

Sonuç Olarak

Araç kiralarken, ev eşyası satın alırken, inşaat firmasından daire satın alırken ve sair nedenlerle tüketici ilişkisi kapsamında senet imzalayanlar, imzaladıkları senetlerin kambiyo takibine konulması halinde, bu senedin tüketici senedi olduğu, nama yazılı düzenlenmesinin zorunlu olduğu iddiasını ve bu iddiaya dayalı olarak açacağı takibin iptali davasını sözleşme ile ispatlamak zorundadır. Aksi halde takibin iptali davası reddolacaktır. Senetlerin sıralı olmasının tüketici ilişkisinin varlığına delalet ettiğini düşünüyor olsak da Yargıtay tek başına bu hususun ispata elverişli olmadığı görüşündedir.

Kadir Uyanık

Av. Kadir Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans eğitimi görmektedir. Çalışmalarını Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında yoğunlaştırmıştır.