Ticari Satım İşlerinde Ayıp Bildiriminin Zorunluluğu

Ticari işletmeler arasındaki ürün veya hizmet satım ilişkilerinde, ürün veya hizmet satın alan tacirin üründen veya hizmetten memnun olmaması / ürün veya hizmetin ayıplı olması – eksiklikler içermesi hallerinde bu ilişkiden kaynaklanan faturayı iade ettiği; ödeme yapmaktan kaçındığı ve fakat herhangi bir ayıp bildiriminde bulunmadığı görülmektedir. Bu uygulama zaman zaman ürün – hizmet alıcısı tacirlerin hukuken ayıp bildiriminde bulunma yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle hak kaybına uğramalarına sebep olabilmektedir.
 

Ayıp Bildiriminde Bulunma Zorunluluğu

Türk Ticaret Kanunu madde 23/1-c bendi uyarınca tacir aşağıdaki sürelerde ayıp bildiriminde bulunmak zorundadır aksi takdirde ürünü – hizmeti kabul etmiş sayılır:
-Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir.
-Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.
-Sonradan satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ( TBK 223 )
 

Ayıp Bildirimi Yapıldığının İspatı

“Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir..” ( Yargıtay 15 HD 20.01.2020 tarihli, 2019/1698 E. Ve 2020/120 K. )
 

Ayıp İhbarının Süresinde Yapıldığı Yazılı Delille İspatlanmalıdır

“Ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ispatlanabilir ise de ihbarın süresinde yapılması hukuki bir işlem olması nedeniyle ancak yazılı delille ispatlanabilir.” ( Yargıtay 13 HD 02.02.2016 tarihli, 2014/48786 E. Ve 2016/2505 K. )
 

Ayıbın Ortaya Çıkış Tarihi ile – Bildirim Tarihi Arasındaki Süre

“Davacı dava dilekçesinde taburelerin satın alındıktan bir ay sonra deforme olmaya başladığını beyan etmiş ve fakat ayıp bildirimini satın alma tarihinden altı ay sonra e-mail yoluyla ileri sürmüştür. Daha önce bildirimde bulunulduğu ispatlanamadığından davanın reddine” ( Yargıtay 19 HD 03.12.2019 tarihli, 2018/2971 E. Ve 2019/5398 K. )
 

Ayıp Tespiti İçin Dava Açılması Halinde Bildirim Şartının Durumu

“Ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Tespit davası açılış tarihi ayıp ihbarı süresi içerisinde ise; ayıp bildiriminde süresinde yapılmış sayılmalıdır.” ( Yargıtay 23 HD 27.04.2016 tarihli, 2015/751 E.  ,  2016/2685 K. )
 

Garanti Süresi İçerisinde Ayrıca Ayıp İhbarı Gerekmez

“Bu durumda teslim ve davanın açıldığı tarih arasında garanti süresinin dolmadığı, dolayısıyla ayıp ihbarına gerek kalmaksızın ayıp iddiasının incelenmesinin gerektiği açıktır.” ( Yargıtay 15 HD 02.03.2016 tarihli, 2015/5019 E.  ,  2016/1326 K. )
 

Eksik İşler Ayıplı İşler Gibi İhbar Şartına Bağlı Mıdır?

“Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak zamanaşımı süresinde (BK m. 126/son) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir.”  ( Yargıtay 15 HD 20.01.2020 tarihli, 2019/1698 E. Ve 2020/120 K. )
 

Ayıplı İşin Bedeli Hangi Tarihe Göre ve Nasıl Belirlenir?

“Ancak eksikler için bedel hesabında teslimden itibaren geçecek makul süre dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekir. Yine ayıp bedelinin de ayıbın ortaya çıktığından itibaren geçecek makul süre dikkate alınarak hesaplanması gerekir.” ( Yargıtay 15 HD 20.01.2020 tarihli, 2019/1698 E. Ve 2020/120 K. )
 
“Buna göre 21.11.2010 teslim tarihinden itibaren makul süre olan 2011 yılı içinde ayıpların giderimi ile ilgili talepte bulunulup dava açılması gerekirken gecikerek 2015 yılında dava açmış olması nedeniyle iş sahibi zararın artmasına neden olduğundan ayıbın giderim bedeli ile ilgili 2011 yılı yerine 2016 yılı piyasa rayiçlerinin esas alınması doğru olmamıştır.” (Yargıtay 15 HD 02.10.2019 tarihli, 2019/2359 E. Ve 2019/3731 K. )
 

Ayıp Bildiriminde Bulunmadan Fatura İadesi

Yukarıda yer verilen açıklamalara göre, Yargıtay sıkı bir biçimde, ayıp bildirimi aramaktadır. Aksi takdirde, ürünün / hizmetin kabul edildiği ve buna bağlı olarak ödemenin yapılmasının zorunlu olduğunu değerlendirmektedir. Tacirlerin burada, tek başına faturayı iade etmesi ayıp bildiriminde bulunulduğu anlamını taşımayacaktır. Bu nedenle tacirlerin, tek başına ürünün veya faturanın iadesi yerine ayrıca yazılı olarak ayıp ihbarında bulunması hak kayıplarının önüne geçecektir.
 
Bu açıklamaların yanında tacir; 2 gün veya 8 gün sürelerinde sözlü olarak ayıp bildiriminde bulunduğunu iddia edebilir ve bu konuda tanık dinletebilir. Bildirimin süresinde yapıldığı hususu da fatura iadesi tarihi ile ispatlanabilir. Zira tanık tarafından sözlü olarak ayıp bildiriminde bulunulduğuna dair beyanda bulunulması halinde; fatura iadesi veya ürün iadesi yazılı delille ortaya konabilir ise artık ihbarın süresinde yapıldığı ispatlanmış sayılmalıdır.
 
Daha fazla bilgi almak için info@kutelhukuk.com üzerinden mail yolu ile, whatsapp hattından veya telefon numarası üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.