Vasiyetnamenin Açılması Kararı Kesinleşmeden Açılan İstihkak(Tenfiz) Davasında Dava Şartı Eksikliği

Vasiyetnamenin açılması kararının kesinleştirilmeden vasiyetnamenin tenfizi talebini içerir istihkak davası veya tapu iptal tescil davası açılamayacağı, vasiyetnamenin açılması kararının kesinleşmesi beklenmeden açılan eda talepli istihkak davasının veya tespit talepli tenfiz davasının doğrudan hukuki yarar yokluğundan reddedilemeyeceği, davacı tarafa kesin süre verilerek dava şartının tamamlanmasının ihtar edilmesi gerektiği, kesinleştirmenin bu süre içerisinde yerine getirilememesi halinde davanın reddi gerekeceği hakkında

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2018 tarihli, 2016/12316 E. , 2018/2976 K.

“Mahkemece, açılan tenfiz davasından önce vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmediği ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine;

Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir.

Hukuk Genel Kurulu'nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Bu tespit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz.

Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600).

Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır.

Somut olayda tenfizi istenen vasiyetnamenin, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/07/2012 tarih, 2012/739 esas, 2012/900 karar sayılı dosyası ile açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş ise de, gerekçeli kararın yalnızca ...'a tebliğe çıkarıldığı, diğer mirasçılar açısından taraf teşkilinin sağlanmadığı ve kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK'nun 115/2. maddesi Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenlemesini içermektedir.

Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.

Mahkemece, davacı tarafa vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleştirilmesi için HMK'nun 115/2 maddesi gereğince süre verilmesi, bu hususun bekletici mesele yapılması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediği” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Sonuç Olarak

Vasiyetnamenin tenfizi amacıyla açılan tespit davasında veya eda hükmü içerir istihkak davası veya tapu iptal tescil davasının dinlenebilmesi için “kesinleştirme” şartının yerine getirilmesi gerekir. Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleştirilmesi yapılmadan tenfiz davası açılamaz. Kesinleştirme yapılmadan açılan dava doğrudan reddedilmemeli, davacı tarafa kesin süre verilerek kesinleştirmenin yapılması beklenmelidir. Kesin sürede kesinleştirme yapılmamışsa davanın reddine karar verilmelidir. Bu noktada kesinleştirme işleminin “bekletici mesele” yapılması gerektiğini savunanlar varsa da güncel yargı kararları dava şartına ilişkin bekletici mesele konusu edilemeyeceği yönündedir.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 10.05.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.