Zamanaşımı ve Ortaklıktan Ayrılma İddiaları Vergi Hatası Kapsamında Dinlenemez

 Vergi Dava Daireleri Kurulu, 27/03/2019 tarihli, 2018/317 E.  ,  2019/242 K. Sayılı kararı

Davanın Konusu ve Özeti: … Limited Şirketi’ne ait kamu borcunun tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen 20/09/2013 tarih ve 8 ilâ 12 ve 14 sayılı ödeme emirlerine karşı dava açma süresi kaçırılmıştır. Davacı, Vergi Usul Kanun madde 122 uyarınca düzeltme başvurusunda bulunmuş, başvurunun reddi üzerine eldeki dava açılmıştır. Yerel mahkeme vergi hatası bulunmadığı, ret işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, zamanaşımı ve ortaklıktan ayrılma iddialarının ödeme emrine itiraz süresi içerisinde açılması gereken davada ileri sürülebileceği, bu davada dinlenemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi yapan daire, yerel mahkeme kararını bozmuş, zamanaşımı ve ortaklıktan ayrılma iddialarının vergi hatası kapsamında eldeki davada dinlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Direnme kararı üzerine Vergi Daireleri Kurulu önüne gelen uyuşmazlıkta, Kurul, yerel mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olduğuna, eldeki davada ilgili savunmaların dinlenemeyeceğine hükmetmiştir.

YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: ...Vergi Mahkemesi, ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; davacının, ...Limited Şirketine 08/02/1996 tarihinde ortak olduğu, 17/11/1998 tarihli ortaklar kurulu kararına istinaden 20/11/1998 tarih ve 33621 sayılı hisse devir sözleşmesi ile hissesini devrederek şirketten ayrıldığı, 1997 ila 1999 takvim yıllarına ait kamu borcunun şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin 06/05/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, bu ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, davacının banka hesabına haciz konulmasının ardından, şirketteki hissesini devrettiği ve borcun zamanaşımına uğradığı iddialarıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun 30/07/2015 tarih ve 1581 sayılı işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, hissesini devrettiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı veya borcun zamanaşımına uğradığı yolundaki davacı iddialarının, ödeme emrine karşı süresinde açılan davada incelenebileceği ve ödeme emrine karşı düzeltme ve şikayet yolunun izlenmesine olanak bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.


TEMYİZ DAİRESİ KARARININ ÖZETİ:
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 23/02/2017 tarih ve E:2016/17703, K:2017/2102 sayılı kararıyla; vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve ödeme emri ile haciz işlemlerini de içeren tahsilat aşamalarında yapılan vergi hataları hakkında, mükelleflerin 30 günlük (ödeme emrine itirazda 7 günlük) dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açabilecekleri gibi, önce düzeltme yoluna başvurmak suretiyle vergi hatasının giderilmesini yetkili makamlardan isteme, reddi halinde, dava açma sürelerine bağlı kalarak yargı yerlerine başvurma haklarının da bulunduğu, ancak bu durumda, yargı yerlerince sadece vergi hataları yönünden inceleme yapılabileceği, belirtilen durum karşısında, Vergi Mahkemesince uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında değerlendirilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.

ISRAR(DİRENME) KARARININ ÖZETİ: Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.


TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
20/11/1998 tarihinde hisselerini devrederek şirketten ayrıldığı, ceza davasında verilen beraat kararının gerekçesinin hisse devrine dayandığı, bu davayı müşteki sıfatıyla takip eden vergi dairesi müdürlüğünün bu durumdan haberdar olmasına rağmen, yaklaşık 16 yıl sonra devir tarihinden sonraki dönemler için adına ödeme emri düzenlediği, düzeltme şikayet yoluna ilişkin düzenlemelerle, bu ve benzeri hataların ortadan kaldırılmasının amaçlandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacının ileri sürdüğü iddiaların, ödeme emrine karşı süresinde açılan davada incelenebileceği, ödeme emrine karşı düzeltme ve şikayet yolunun izlenmesine olanak bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Sonuç Olarak

Vergi Dava Daireleri Kurulu, ödeme emrine karşı dava açma süresi geçirildikten sonra yapılan düzeltme başvurularının reddi halinde, ret kararına karşı açılan davalarda sadece vergi hatalarının inceleme konusu edilebileceğini, zamanaşımı iddialarının vergi hatası olarak değerlendirilemeyeceğini, ortaklıktan çıkma tarihinden sonra tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin “pay devri” savunmalarının bu dava dinlenemeyeceğini, davanın süresinde açılmamasının sonuçlarına katlanılması gerektiğini değerlendirmiştir.

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.