Sigorta Tahkim Komisyonunun Kararlarında Kısmen Kabul Kısmen Ret Kararlarının Kesinlik Sınırına Etkisi

1- Sigorta Tahkim Komisyonu Kararlarında Kesinlik Sınırı

Şu makalemizde detayları ile anlatıldığı üzere 40.000,00 TL altındaki tahkim komisyonu kararları yine ilgili makalemizde anlatılan istisnalar hariç olmak üzere taraflarca temyiz edilemez.

Kesinlik sınırı hakkında karar verirken davanın tam kabulü veya tam reddi halinde tereddüt yaşanmayacaktır. Davacı taraf 50.000,00 TL talep etmiş ve tamamı kabul edilmişse bu kararın davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilebileceği noktasında tartışma yoktur. Aynı şekilde talebin 35.000,00 TL olması ve kabul edilmesi halinde bu kararın sigorta şirketi tarafından temyiz edilemeyeceği açıktır. Fakat talep miktarı örneğin 45.000,00 TL iken bunun 30 bin TL’sinin kabul, 25 bin TL’sinin ret olması halinde temyizde kesinlik sınırının belirlenmesi noktasında çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Yargıtay’ın konuyla ilgili tutumu net ve istikrarlıdır.

2- Kesinlik Sınırında Kısmen Kabul Kısmen Ret Kararlarının Değerlendirilmesi

2.1. Sigorta Şirketi Bakımından Değerlendirme

Sigorta şirketi aleyhine, fazlaya ilişkin talep mevcut olmasına rağmen, örneği 70.000,00 TL talep edilmişken, 40.000,00 TL’nin altında bir miktar için verilmiş kısmen kabul kararları kesin olup sigorta şirketi tarafından temyiz edilemez[1]. Yargıtay da güncel bir kararında[2]: “Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz hakem Heyetince davacı lehine 39.537,33 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup, verilen karar, temyiz eden davalı bakımından miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

Yargıtay yine bir başka kararında da uyuşmazlığın tümü daha fazla olmasına rağmen 39.217,97 TL’lik kabul kararının sigorta şirketi tarafından temyiz edilemeyeceğini[3], yine bir başka kararında da 36.220,00 TL’lik kabul kararının sigorta şirketi tarafından temyiz edilemeyeceğini[4] kabul etmiştir.

Görüldüğü üzere, sigorta şirketi aleyhine verilmiş kısmen kabul kararının sigorta şirketi tarafından temyiz konusu edilmesi halinde uyuşmazlık miktarının tümü değil yalnızca kabul kararına konu kısmı 40 bin TL sınırında dikkate alınmaktadır. Kısmen kabul edilen miktarı 40 bin TL’nin altında ise uyuşmazlık daha yüksek bir miktar olsa bile temyiz edilemeyecek ve kesinleşmiş olacaktır.

2.2. Zarar Gören Davacı Bakımından

Sigorta şirketi aleyhine Komisyon’a başvuran davacı taraf için de durum aynıdır. Davacı taraf bakımından da temyiz edilebilecek kısım reddedilen kısma bakılarak kararlaştırılır. Dava değeri 70.000,00 TL iken 32.000,00 TL’si kabul, 38.000,00 TL’si reddedilmiş bir davacının temyiz istemi kesinlik sınırı nedeniyle reddedilecektir[5]. Dava değerinin tümünün esas alınması gerektiği düşünülebilecek ise de Yargıtay uygulaması bu yönde değildir[6]: “Bu nedenle; davacı yönünden aleyhine reddedilen miktar, davacının kabul ettiği 48.085,00 TL ile hükmedilen 11.655,53 TL arasındaki fark olan 36.529,71 TL olup miktar itibariyle karar kesin olduğundan, davacı tarafın temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

2.3. Birden Çok Davacı Varsa Kesinlik Sınırı Her Biri İçin Ayrı Belirlenir

Özellikle destekten yoksun kalma tazminatlarında sıklıkla görüldüğü üzere birden çok davacı taraf tek bir başvuru ile ayrı ayrı tazminat taleplerinde bulunabilir. Bu durumda davacılar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşı niteliğinde olup her biri için ayrı ayrı hükmedilecek tazminat tutarının kesinlik sınırı kendi içerisinde değerlendirilir. Yargıtay da diğer iki başvurucunun tazminat tutarlarının 60 bin TL’yi ayrı ayrı aştığı bir kararında[7]; “Hakem Heyetince; davacı ... için 13.194,21 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davacı ... yönünden temyiz edilen karar, tazminat miktarı itibariyle kesin nitelikte olup bu nedenle davalı vekilinin bu davacı yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

Görüldüğü üzere, ihtiyari dava arkadaşlığında esasen her bir davacı bakımından dava değeri ayrı olup, diğer davacılar bakımından kesinlik sınırı aşılsa bile talebi kısmen veya tamamen kabul edilen davacının kabul edilen talep miktarı 40 bin TL’nin altında kalmışsa, diğer davacılara bakılmaksızın kendi için değerlendirilir ve kesinlik sınırı nedeniyle reddedilir.

Üç farklı davacının olduğu ve üçünün de ayrı ayrı kendi içinde 40 bin TL’nin altında kaldığı bir davada da aynı şekilde, üçü bakımından da ayrı ayrı kesinlik sınırı mevcut olacağından temyiz taleplerinin reddi gerekmektedir[8].

2.4. Katılma Yoluyla Temyiz İstisnası

Temyiz eden tarafın kesinlik sınırına takılmaması ve fakat karşı tarafın temyiz sınırına takılması halinde bu sorunu aşabilmenin yolu, katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunmaktır. Zira katılma yoluyla temyiz edenin kesinlik sınırına takıldığı ve temyiz hakkı bulunmadığı kabul edilemez[9].

2.5. Sigortacılık Kanunu Kapsamındaki İstisna

Sigortacılık Kanunu madde 30/12 fıkrasının son cümlesine göre miktarına bakılmaksızın istisnai şu hallerde kararın temyizi mümkündür:

i. tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması,

ii. talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması,

iii. hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi,

iv. hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında.

Sonuç Olarak

Sigorta tahkim komisyonu kararlarının temyiz edilebilirliği noktasında kesinlik sınırının belirlenmesinde tam kabul veya tam ret kararları bakımından çekince yoktur. Kısmen ret ve kısmen kabul kararları bakımından ise Yargıtay’ın istikrarlı ve güncel kararı nettir. Dava değeri daha yüksek olsa bile kabul edilen kısım 40 bin TL’nin altındaysa sigorta şirketi temyiz başvurusunda bulunamaz. Ve yine dava değeri daha yüksek olsa bile reddedilen kısım 40 bin TL’nin altındaysa davacı taraf temyiz başvurusunda bulunamaz. Bunun yanında katılma yoluyla temyiz halinde katılan tarafın kesinlik sınırı nedeniyle temyiz hakkı olmadığı söylenemez.

Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 01.12.2021

 

 

[1] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 06.10.2021 tarihli, 2021/21802 E. - 2021/6228 K. sayılı kararı: “Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 42.454,95 TL tazminatın 20.11.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın kabulüne, davanın kısmen kabulü ile 22.972,86 TL tazminatın 20.11.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Yasası’nın 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davalı yönünden verilen 22.972,86 TL'lik karar kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

[2] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.10.2021 tarihli, 2021/20207 E. - 2021/6816 K. sayılı kararı

[3] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.10.2021 tarihli, 2021/21608 E. - 2021/6813 K. sayılı kararı

[4] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 12.10.2021 tarihli, 2021/22229 E. - 2021/6632 K. sayılı kararı

[5] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ni 12.10.2021 tarihli, 2021/5703 E. - 2021/6609 K. sayılı kararı: “40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı, davacı yönünden reddedilen miktara göre belirlenecektir.” ; Aynı yönde karar için bkz.: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 12.10.2021 tarihli, 2021/22230 E. - 2021/6633 K. sayılı kararı: “İtiraz Hakem Heyeti; başvuranın 50.000,00 TL lık manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 24.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, karar verdiğine göre; davacı vekilince temyize konu edilen miktar 26.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, karar davacı açısından kesin niteliktedir. Açıklanan nedenlerle davacı vekili yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

[6] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 12.10.2021 tarihli, 2021/5703 E. - 2021/6609 K. sayılı kararı

[7] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2021 tarihli, 2021/3398 E.  - 2021/6972 K. sayılı kararı.

[8] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2021 tarihli, 2021/2203 E. - 2021/5477 K. sayılı kararı: “5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12.maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.” Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacılar müteveffanın kızı davacı ... için 27.413,88 TL, kızı davacı ... için 21.203,65 TL, annesi davacı ... için 15.180,60 TL olarak verilen tazminat miktarları, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/12 maddesindeki, 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırının altında kaldığından, bu davacılara yönelik yönünden verilen karar miktar itibariyle kesin niteliktedir.Bu nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin, davacılar müteveffanın kızı ..., ... ve annesi ...'e yönelik temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.”

[9] Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 tarihli, 2018/ 2966 E. - 2020 / 2627 K. sayılı kararı: “Davada reddedilen miktar 180.000,00-TL olup davacı yönünden temyiz edilebilirlik sınırının üzerinde olmakla birlikte, reddedilen miktar 20.000,00 TL temyiz sınırının altında kaldığından davalı HMK 348/1 maddesi uyarınca ancak davacının temyizi halinde katılma yolu ile temyiz hakkına sahiptir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı aleyhine hükmedilen miktar kesinlik sınırı altında kaldığından davalının temyiz talebinin HMK'nın 366/1 ile 362/1-a maddesi yolu ile HMK'nun 346/1. maddesi uyarınca reddine ilişkin olarak 06/02/2018 tarihli ek karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, temyize konu edilen miktar bakımından Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı tarafından temyiz edilmesi nedeniyle davalı yönünden de temyiz edilebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesi'nin 06/02/2018 tarihli ek kararı kaldırılarak davalı ve davacı tarafın asıl karara yönelik temyiz incelemesine geçildi.”

Kadir Uyanık

Av. Kadir Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans eğitimi görmektedir. Çalışmalarını Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında yoğunlaştırmıştır.